Bölüm 5
Grand Seiko Spring Drive saatleri konfor için tasarlandı.
Orijinal Grand Seiko ekibinin hedefi, yapabilecekleri en iyi saati üretmekti. Grand Seiko bugüne kadar doğruluk, okunabilirlik, dayanıklılık ve bilekte rahatlık arayışıyla ürettiği her saatte bu vizyonu sürdürüyor.
Çap ve kalınlık gibi sıklıkla bahsedilen sayılara ek olarak, kulak uzunluğu veya kasanın kavisi gibi faktörler de sahibinin saati kullanırken yaşadığı deneyimi önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, ellerinden gelen en konforlu saatleri üretmeye çalışan Grand Seiko tasarımcıları ve ürün geliştiricileri, bu hususları değerlendiriyor.
Konforu etkileyen bir diğer faktör ise malzeme seçimidir. 9R serisinin tanıtıldığı 2004 yılından bu yana Grand Seiko, Spring Drive saatlerinde yüksek yoğunluklu titanyum kullanıyor Yüksek yoğunluklu titanyum, kasa ve bileziğin paslanmaz çelikten üretildiğinde olacağı ağırlıktan %30 daha hafif saatlerin üretilmesine olanak tanıyor. Yüksek yoğunluklu titanyuma sahip ilk Grand Seiko, Spring Drive makineli ve "köknar ağacı" desenli kadrana sahip 2004 yılının sınırlı sayıda üretilen SBGA005 modeliydi. Bu model, titanyumun üst düzey horolojide kullanımının bugünden daha az yaygın olduğu bir zamanda satışa sunuldu. Ertesi yıl Grand Seiko bunu " snowflake " kadranlı SBGA011'le sürdürdü. SBGA011, rüzgarla savrulan kardan ilham alan beyaz dokulu kadranıyla tanınsa da, bu modelin yüksek yoğunluklu titanyum kasa ve bileziği, onu bileğe takmayı keyifli hale getiren hafif ve rahat bir görünüm sağlıyordu.
Saat boyutlarını ve kullanılabilirliği etkileyen bir diğer önemli faktör de makine boyutudur. Grand Seiko, Evolution 9 Koleksiyonu’nun SLGA021 modeline güç veren yeni nesil Kalibre 9RA2'yi olağanüstü düzeyde işlevsellikle donattı. 120 saatlik artırılmış güç rezervine ve ayda ± 10 saniye hassasiyete sahip olmasının yanı sıra 9RA2'nin profili, 3 günlük güç rezervine ve ayda ± 15 saniye hassasiyete sahip ana dayanak noktası olan 9R65 mekanizmayla karşılaştırıldığında önemli ölçüde daha incedir. 9R65 yukarıdan aşağıya 5,8 mm ölçülerindeyken 9RA2 sadece 5 mm'dir. Bu, Kalibre 9RA2’ye ev sahipliği yapan SLGA021’in kasa yüksekliğinin yalnızca 11,8 mm olmasına olanak tanır.
Bu saatin giyilebilir formu, içindeki ince 9RA2 Spring Drive mekanizmasından daha fazlasına bağlanabilir. İbreler arasındaki boşluk da azaltılarak okunabilirlik daha da artırıldı.
Evolution 9 Koleksiyonu rahatlıkları ve kullanılabilirlikleriyle ünlendi. Bu kalite yalnızca boyutlara ve ağırlığa değil aynı zamanda ağırlık merkezine ve bilekteki dengeye de bağlıdır. SLGA021 gibi Evolution 9 Spring Drive modellerinde Kalibre 9RA2 yalnızca ince olacak şekilde değil aynı zamanda daha alçak bir ağırlık merkezine sahip olacak şekilde tasarlandı; bu da tepe bağlantısının saatin kasasının arkasına doğru alçaltılmasıyla sağlandı. İlk bakışta fark edilmesi zor olsa da bu yenilikçi tasarım, tüm saatin ağırlık merkezini alçaltır ve bilekte dengeli, sağlam bir his yaratır. Tepenin işlevselliği de dikkatle düşünülmüştür. Saati ayarlarken tepenin her dönüşü yelkovanı 30 dakika ilerletir.
Evolution 9 Stili, 1967 Grand Seiko Stilini temel alan bir tasarım dilidir. Evolution 9 Style'ı oluştururken amaç bu tasarım kodunu estetik, okunabilirlik ve giyim konforu açısından geliştirmekti. Alçaltılmış ağırlık merkezi ve bileziğin genişlemesi sayesinde saat, bileğe sağlam ve güvenli bir şekilde yerleşerek Grand Seiko'nun kol saati tasarımlarında sürekli olarak aradığı rahat kullanılabilirlik ve sağlam oturuşa başka bir boyut katıyor.
Saatin alçak ağırlık merkezi elbette 9RA serisi mekanizmalarla mekanizma tasarımında elde edilen ilerlemelerle bağlantılıdır. Ancak bu devrim niteliğindeki mekanizma serisi, onu barındıran kasalar ve hatta saatlerin arayüzlerini oluşturan kadranlar ve ibreler tek bir yerde, yani Shinshu Saat Stüdyosu'nda yapıldığından, iş birliğine dayalı muazzam bir sinerji söz konusu.
9R Spring Drive mekanizmalarla donatılan Grand Seiko saatler, zamanın doğal akışını yansıtırken aynı zamanda bilekteki duruşu da rahattır. Grand Seiko'nun doğruluk, dayanıklılık, okunabilirlik ve taşıma konforu niteliklerini arama çabası, kısaca markanın ideal kol saatini üretme çabası olarak tanımlanabilir.